NAZAR DUASI ARAPÇA TÜRKÇE HADİS VE AYETLERDE NAZAR DEĞMESİNE KARŞI YAPILACAK DUA
NAZAR DEĞMESİNE KARŞI YAPILACAK DUA
NAZAR DEĞMESİNE KARŞI YAPILACAK
DUA
Peygamberimiz (s.a.s.) الَعَْ حَق , “Göz (nazar) haktır”
(Buhârî, Tıbb, 36) buyurmuş, yüzünde sarılık gördüğü biri için;
“Buna dua okuyun, çünkü kendisinde nazar var” demiştir.
(Buhârî, Tıbb, 34)
Göz değmesi (nazar), haktır ve gerçekleştiği bilinen bir
gerçektir. Günümüzde de müsbet ilim, insan gözünün bazı
zararlı ışınlar yaydığını ve bunun insanlar üzerinde olumsuz
etkiler meydana getirdiğini ortaya koymuştur.
* Ebû Said el-Hudri (r.a) diyor ki: Resûlullah (s.a.s.),
cinlerden ve insan gözünden Allah’a sığınırdı. Bu durum,
“Muavvizeteyn (Felâk ve Nâs)” sûreleri ininceye kadar devam
etti. Daha sonra bu sûreleri okudu, diğerlerini bıraktı.”
(Tirmizî, Tıbb, 16; İbn Mâce, Tıbb, 32)
* İbn Abbas (r.a) diyor ki: Peygamberimiz (s.a.s.), Hasan
ile Hüseyin’i nazar ve benzeri olumsuzluktan korumak
için onlara şu duayı okurdu:
أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ الله التَّامَّةِ مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ وَهَامَّةٍ وَمِنْ كُلِّ عَ لمَاةٍَّ
Okunuşu: “E’ûzü bi kelimâtillâhi’t-tâmmeti min külli
şeytânin ve hâmmetin ve min külli ‘aynin lâmmetin.”
Anlamı: “Sizi her türlü şeytan ve zehirli hayvanlardan
ve bütün kem gözlerden Allah’ın eksiksiz kelimelerine ısmarlarım.”
(İbn Mâce, Tıbb, 36; İbn Hıbbân, İstiaze, No: 1012–1013)
* Sahabeden Said b. Hâkim (r.a.) diyor ki; Peygamberimiz
bir şeye göz değmesinden korkarsa şöyle dua ederdi:
اَللّٰهُمَّ بارِكْ فٖيهِ وَلَا تَضُرَّهُ
“Allâhümme bârik fîhi velâ tedurrahû”
“Allah’ım! Onu mübarek eyle ve ona zarar verme.” (Elbânî,
I, 986, No: 9858)
* Sahabeden Enes (r.a.)’in bildirdiğine göre Peygamberimiz
(s.a.s.);
“Kim hoşuna giden bir şey görür de;
مَا شَاءَ الله لَا قُوَّةَ إِلَّا باِالله لَمْ يَضُرَّهُ
“Mâşâallâhu lâ kuvvete illâ billâhi lem yedurrahu”
“Allah’ın dediği olur. O’ndan başka kuvvet ve kudret sahibi
yoktur” derse, ona hiçbir şey zarar vermez.” (Beyhakî, Şuabü’lÎmân,
IV, 90, No: 4370)
Hadislerden anlaşılmaktadır ki, insanın hoşuna giden
ve dikkat çeken şeylere nazarının değmemesi için Allah’a
dua etmeli ve zarar gelmemesi için O’na yalvarmalıdır.
Peygamberimiz Efendimiz, farklı şekillerde bunun örneğini
bizlere sunmuş ve söylenmesi gerekenleri öğretmiştir.
(bk. Ahmed, III, 447; Hâkim, IV, 215–216)
Konu ile ilgili bir ayette, verimli ve son derece göz alıcı
bir bahçeye sahip olan ama Allah’a şükretmeyen, “maşallah”
demeyen; neticede tüm serveti helâk olan nankör bir
insandan bahsedilirken, ona nasihat eden mü’min bir kişinin
şu sözlerine yer verilmektedir:
وَلَوْلَآ اِذْ دَخَلْتَ جَنَّتَكَ قُلْتَ مَا شَآءَ الٰهّلُۙ لَا قُوَّةَ اِلَّا بِالٰهّلِۚ
“Bağına girdiğinde ‘Maşallah! Kuvvet yalnız Allah’ındır’
deseydin ya!” (Kehf, 18/39)